Turkish - English
Definition of i̇taat etme in Turkish English dictionary
- itaat etmek
- {f} obey
It's our duty to always obey the law.
-Yasaya itaat etmek her zaman görevimizdir.
Children must obey their parents and parents must obey their employers.
-Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır.
- itaat etme
- subservience
- itaat etmek
- mind
- itaat etmek
- follow
- itaat etmek
- comply with
- itaat etmek
- comply with something
- itaat et
- abide by
- itaat etme
- obedience
Their culture values obedience to those in positions of authority.
-Onların kültür değerleri, otorite konumundaki kişilere itaat etmektir.
- itaat etme
- {f} disobliging
- itaat etme
- disobey
The pupils disobeyed their teacher.
-Öğrenciler öğretmenlerine itaat etmedi.
His negotiators had disobeyed his orders.
-Onun arabulucuları onun emirlerine itaat etmedi.
- itaat etmek
- submit
- itaat etmek
- conform to
- itaat etmek
- to obey, to comply (with sth), to submit
- itaat etmek
- to obey
We have to obey orders.
-Emirlere itaat etmek zorundayız.
I intend to obey those orders.
-Ben o emirlere itaat etmek niyetindeyim.
- itaat etmek
- (Mukavele) abide by
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇taat etme in Turkish Turkish dictionary
- itaat etmek
- Söz dinlemek, boyun eğmek, verilen buyruğa uymak
Related Terms
i̇taat etme
Hyphenation
i̇·ta·at et·mePronunciation
Resimler
History
Favorites