Tom'un dışında herkes mevcuttu.
- All but Tom were present.
Kabinenin her üyesi mevcuttu.
- Every member of the cabinet was present.
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
- At present they are working for a big company in England.
Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir.
- His present assistant is Miss Nokami.
Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
- You must live in the present, not in the past.
Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
- My grandfather gave me a birthday present.
Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
- I would like to give him a present for his birthday.
Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.
- In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.
Şimdiki zaman gibi zaman yok.
- There's no time like the present.
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Şu anki maaşından memnun musun?
- Are you content with your present salary?
Tom bugünkü maaşından memnun.
- Tom is content with his present salary.
Tom bugünkü toplantıda hazır olacak.
- Tom is going to be present at today's meeting.
... it's too hard I can't do this want to go back to work full time and take care for ...
... IRA on the job so they can save it work just like her body in this chamber K ...