in a heavy manner, slowly

listen to the pronunciation of in a heavy manner, slowly
English - Turkish

Definition of in a heavy manner, slowly in English Turkish dictionary

heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
heavily
ağır

Onlar ağır silahlı mıydı? - Were they heavily armed?

Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi. - The stimulus package was heavily criticised.

heavily
çok

Tom Mary ile tanışmadan önce, çok içerdi. - Before Tom met Mary, he drank heavily.

Dün çok yağmur yağdı. - It rained heavily yesterday.

heavily
aşırı derecede

Tom aşırı derecede nefes alıyordu. - Tom was breathing heavily.

Aşırı derecede yağmur yağıyor. - It is raining heavily.

heavily
ağır şekilde

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

heavily
şiddetle

Eğer çok şiddetle yağmur yağmasaydı oyun iptal edilmezdi. - The game would not have been called off if it hadn't rained so heavily.

Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim. - Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.

English - English
{a} heavily