in a severe manner

listen to the pronunciation of in a severe manner
English - Turkish

Definition of in a severe manner in English Turkish dictionary

severely
sert bir biçimde

Rakibini sert bir biçimde eleştirdi. - He criticized his rival severely.

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi. - He severely criticized the mayor.

in a manner
sanki
severely
sert olarak
severely
şiddetle

Yer fıstığına şiddetle alerjim var. - I'm severely allergic to peanuts.

İnsanlar, inşaatı sırasında Eyfel Kulesi'ni şiddetle eleştirdiler. - People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.

severely
ciddi olarak

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı. - The teacher scolded his students severely.

Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi. - This scandal has severely damaged the public image of our company.

severely
sıkı sıkı
in a manner
bir şekilde
severely
ağır

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız. - We must punish him severely.

Tom ağır cezalandırılmalı. - Tom must be severely punished.

severely
ciddi bir şekilde

Dan cezaevi gardiyanları tarafından ciddi bir şekilde dövüldü. - Dan was severely beaten by prison guards.

Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti. - The food on this cruise made me severely constipated.

English - English
severely
in a manner
in a way, in a fashion
in a severe manner

    Hyphenation

    in a se·vere man·ner

    Turkish pronunciation

    în ı sıvîr mänır

    Pronunciation

    /ən ə səˈvər ˈmanər/ /ɪn ə səˈvɪr ˈmænɜr/
Favorites