in cold blood

listen to the pronunciation of in cold blood
English - Turkish
acımasızca ve kasten
soğukkanlılıkla

Soğukkanlılıkla vuruldu. - He was shot in cold blood.

Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü. - Elizabeth killed Alister in cold blood.

kılını kıpırdatmadan
gözünü kırpmadan
(Fiili Deyim ) kasetn , tasarlayıp kurarak , acımasızca , gaddarca
acımasızca
kılı kıpırdamadan
English - English
In a ruthless and unfeeling manner; premeditated and deliberate

It was not a suicide! He was murdered in cold blood.

cruelly, callously