Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
- Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
Betty is a pretty girl, isn't she?
- Betty güzel bir kızdır, değil mi?
This little girl let the birds escape.
- Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
Why is this bird called a robin redbreast?
- Bu kuşa neden kızılgerdan diyorlar?
The Joneses love their daughter.
- Joneslar kızlarını sever.
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
That girl whose hair is long is Judy.
- Saçı uzun olan kız Judy.
That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı o kız Judy'dir.
Mary was the only girl wearing a skirt.
- Mary etek giyen tek kızdı.
The girls wore grass skirts and had flowers around their necks.
- Kızlar çim etekler giyiyordu ve boyunlarında çiçekler vardı.
There was once upon a time an old Queen whose husband had been dead for many years, and she had a beautiful daughter.
- Biz zamanlar kocası yıllar önce ölmüş olan yaşlı bir kraliçe vardı ve onun da güzel bir kızı vardı.
I've got a queen of hearts.
- Benim bir kupa kızım var.
I resent the way he treated me.
- Onun bana davranma şekline kızıyorum.
They may feel some resentment.
- Biraz kızgınlık hissedebilirler.
Are you still a virgin?
- Hâlâ kız oğlan kız mısın?
Most virgins have an intact hymen.
- Çoğu bakirenin sağlam bir kızlık zarı vardır.
He married a Canadian girl.
- O, Kanadalı bir kızla evlendi.
Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
- Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
Tom loves fried chicken.
- Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom has a lot female friends.
- Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
That teacher tends to be partial to female students.
- Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
In November of 1996, Mars Global Surveyor began a 10 month mission to the Red Planet.
- Mars Global Surveyor Kasım 1996'da kızıl gezegene olan 10 aylık bir göreve başladı.
The mother missed her daughter who was away at college.
- Anne üniversitedeki kızını özledi.
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
The maid gave up her job.
- Hizmetçi kız, işinden ayrıldı.
What's your mother's maiden name?
- Annenin kızlık soyadı nedir?
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
Tom loves fried chicken.
- Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Mary wore bunny slippers.
- Mary kız terlikleri giydi.
Jill is the only girl in our club.
- Jill Kulübümüzde tek kız.