kaldırıcı

listen to the pronunciation of kaldırıcı
Turkish - English
elevator
hoist
jack (tool used for lifting)
lifter
jack
heaver
lift
kaldırıcı kas
elevator
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

She removed the dishes from the table. - Bulaşıkları masadan kaldırdı.

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

kaldır
deinstall
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed. - Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

He wouldn't even lift a finger. - Bir parmağını bile kaldırmazdı.

I forgot to lift the receiver before dialing the number. - Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

Tom is lifting weights. - Tom ağırlık kaldırıyor.

kaldır
{f} cock
hidrolik kaldırıcı
hydraulic lift
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
tomruk kaldırıcı
timber picker
çatal kaldırıcı
fork lift
ölü kaldırıcı
undertaker
Turkish - Turkish
Ağır bir yükü kaldırmak veya çok kısa mesafelerde yerini değiştirmek için kullanılan araç, kriko