I heard that a South American camper was eaten by an anaconda.
- Güney Amerikalı bir kampçının bir anakonda tarafından yenildiğini duydum.
The campers sang songs around the campfire.
- Kampçılar kamp ateşi etrafında şarkılar söyledi.
Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
- Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
I went camping with my family.
- Ben ailemle birlikte kampa gittim.
Will Tom be allowed to go camping with the other children?
- Tom'a diğer çocuklarla birlikte kampa gitmesine izin verilecek mi?
I went camping last summer.
- Geçen yaz kampa gittim.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
- Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
I ran away from the training camp.
- Eğitim kampından kaçtım.
It was still early in the day when Tom arrived at the campground.
- Tom kampa geldiğinde hâlâ günün erken saatleriydi.
Sami was at a fisherman's campground.
- Sami bir balıkçının kamp yerindeydi.
One gypsy family with their caravan was encamped.
- Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.