kasırga

listen to the pronunciation of kasırga
Turkish - English
whirlwind
hurricane

The eye of a hurricane is its center. - Bir kasırganın gözü onun merkezidir.

Victims of the hurricane received financial aid from the government. - Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

tornado

Where do you think the safest place in your house would be during a tornado? - Bir kasırga sırasında evinizde en güvenli yerin neresi olacağını düşünüyorsunuz?

The tornado destroyed the whole village. - Kasırga bütün köyü mahvetti.

twister
whirlwind; tornado; cyclone
squall
typhoon

We couldn't go out because of the typhoon. - Kasırgadan dolayı dışarı çıkamadık.

Japan suffers from typhoons every year. - Japonya her yıl kasırgalardan sıkıntı çeker.

storm

Astronomers think the Great Red Spot is a large hurricane-like storm in Jupiter's atmosphere. - Gökbilimciler, Büyük Kırmızı Leke'nin Jüpiter'in atmosferindeki büyük bir kasırga benzeri fırtına olduğunu düşünüyorlar.

Hurricanes are violent storms. - Kasırga demek azgın fırtına demektir.

cyclone
hurricane, cyclone
twist
vortices
windstorm

The windstorm blew away roofs and uprooted many trees. - Kasırga çatıları uçurdu ve birçok ağacı kökünden söktü.

tourbillion
ripsnorter
whirlwjnd
kasırga merkezi
storm center
ulusal kasırga merkezi
(Meteoroloji) national hurricane center
[der] kasırga, siklon
[Der] hurricanes, cyclones
kasırgalar
tornadoes
Turkish - Turkish
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku: "Bu, içimdeki şiiri, kasırgayı, hemen dindirdi."- H. E. Adıvar
çok şiddetli ve çevrintili bir yel
Hızı saatte 120 km'yi aşan çok güçlü fırtına: "Bu ağaç yalnız büyük bir kasırga ile silkeleniyor."- P. Safa
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku
Hızı saatte 120 km yi aşan çok güçlü fırtına
(Osmanlı Dönemi) İ'SAR
KASIRGA
(Osmanlı Dönemi) Çevrintili rüzgâr. Tozu ve toprağı birbirine katarak, ağaçları sökerek bir an esip kesilen rüzgâr