kaybet

listen to the pronunciation of kaybet
Turkish - English
lose

Tom never loses his cool. - Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.

I was beginning to lose my cool. - Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.

mislay
{f} losing

I'm not worried about losing my job. - İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death. - Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.

{f} lost

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

I've lost all my money. - Bütün paramı kaybettim.

forfeit
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.