krawatte

listen to the pronunciation of krawatte
German - Turkish
English - Turkish

Definition of krawatte in English Turkish dictionary

necktie
{i} kravat

Çok parlak bir kravat taktı. - He wore a very loud necktie.

O bana tamamen zevkime uygun bir kravat verdi. - She gave me a necktie which was completely to my liking.

tie
bağ

Ben çok iyi bir fiyonk bağlayamam. - I can't tie a very good knot.

Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık. - We were tied to our decision because we signed the contract.

tie
atmak (düğüm)
tie
travers
cravat
kravat
tie
berabere kalmak
cravat
Boyunbağı
tie
bağla(mak)
cravat
{i} eşarp
cravat
(Tıp) Üçgen bandaj
necktie
{i} boyunbağı
tie
{i} engel
tie
{f} bağlamak: They tied him to a tree. Onu bir ağaca bağladılar
tie
{i} lata