Turkish - English
Definition of kulluk in Turkish English dictionary
- police station
- yoke
- servitude
- slavery, servitude; police station
- service
- worship, adoration
- slavery
- vassalage
- peonism
- hist. police station
- slavery, servitude
- peonage
- servanthood
- kulluk etmek
- serve
- kulluk etmek
- a slave
- kulluk etmek
- to serve (someone) slavishly
- hangi peygambere kulluk edeceğini/ümmet olacağını şaşırmak/bilmemek
- to be at a loss as to whose orders to follow
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kulluk in Turkish Turkish dictionary
- Kamu düzenini korumakla görevli daire, karakol
- Kul olma durumu, kölelik
- Kul olma durumu, kölelik: "Tanzimat
- Kulun yaptığı iş
- (Osmanlı Dönemi) ABDİYET
- (Osmanlı Dönemi) PERESTARÎ
- kulluk etmek
- Kul olmak
- kulluk kölelik
- Birinin buyruklarına boyun eğerek yaşama durumu
Related Terms
English - Turkish
Definition of kulluk in English Turkish dictionary
- yoke boyunduruk; bag; hizmet, kulluk; boyunduruga kosulmus çift hayvan
- birlikte çalışmak
- yoke boyunduruk; bag; hizmet, kulluk; boyunduruga kosulmus çift hayvan
- bağlamak
- yoke boyunduruk; bag; hizmet, kulluk; boyunduruga kosulmus çift hayvan
- boyunduruga koşmak
Related Terms
kulluk
Hyphenation
kul·lukPronunciation
Resimler
History
Favorites