Definition of müttefikler in Turkish English dictionary
- the Allies
The Allies wasted no time.
-Müttefikler hiç boşa zaman harcamadı.
The Allies were winning at sea.
-Müttefikler denizde kazanıyorlardı.
- (Politika, Siyaset) ally
- allies
They supported the Allies.
-Onlar müttefikleri destekledi.
Austria had allies, too.
-Avusturya'nın da müttefikleri vardı.
- müttefik
- allied
Allied forces were attacking from the west.
-Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.
Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.
-Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu.
- müttefikler arasında
- interallied
- müttefik
- unanimous
- müttefik
- confederate
What is your opinion on the confederate flag?
-Müttefik bayrağı hakkında düşüncen nedir?
- müttefik
- joint
- Müttefik
- ally
I'll remain your ally no matter what happens.
-Ne olursa olsun senin müttefikin kalacağım.
Tom can either be your best ally or your worst enemy.
-Tom ya sizin en iyi müttefikiniz ya da en kötü düşmanı olabilir.
- MÜTTEFİK
- (Askeri) Operation ALLIED FORCE
- müttefik
- in agreement, of the same opinion. M
- müttefik
- ally; allied
- müttefik
- federate
Related Terms
Definition of müttefikler in Turkish Turkish dictionary
- müttefik
- Bağlaşık
- MÜTTEFİK
- (Osmanlı Dönemi) İttifak eden. Birbiriyle aynı fikirde olan. Birleşmiş, anlaşmış olan
- müttefik
- (Osmanlı Dönemi) bir olunan, birleşilen, ittifak edilen