Kuşkusuz bu sadece yakışıklı erkekler için.
- Allerdings ist das nur etwas für gutaussehende Männer.
Kadınlar erkekler kadar iyi araba süremezler.
- Frauen fahren nicht so gut wie Männer.
Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.
- Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation.
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
- Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
- I'm not sure if it's a male or a female.
Son kocam gerçekten aptaldı.
- My last husband was really stupid.
O, kocasından nefret etti.
- She hated her husband.
Tom'un eşi Mary'nin eşini tanımıyor.
- Tom's wife doesn't know Mary's husband.
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
- Her husband smokes like a chimney.