Üzüm hasadı elle yapılır.
- The grape harvest is done manually.
Her şeyi elle yaptık.
- We did everything manually.
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
- Unfortunately, it was just manual work.
Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
Taslak elle yazılmıştı.
- The manuscript had been written out by hand.
Bu kazak elle yapıldı.
- This sweater is made by hand.
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
- The manual they asked him to read was two inches thick.
El kitabı sadece İspanyolca.
- The manual is in Spanish only.
Hey, araç navigasyon sisteminin kullanım kılavuzunu nereye koydun?
- Hey, where did you put the car navigation system's user's manual?
Ebeveynlik için kullanım kılavuzu yok.
- There's no instruction manual for parenthood.
Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
Üzüm hasadı elle yapılır.
- The grape harvest is done manually.
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
- She was reading a gardening manual.
Kullanıcı kılavuzunu okudun mu?
- Have you read the owner's manual?
Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
- It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
Manuel şanzımanlı bir araba sürebilir misin?
- Can you drive a car with manual transmission?
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
Bahçecilik üzerine bir kitapçık okuyor.
- She is reading a manual on gardening.