Turkish - English
Definition of marul in Turkish English dictionary
- (Gıda) romaine lettuce
- romaine lettuce, cos lettuce
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: marul, lactuca] Romaine Lettuce
- cos
- cos, romaine (lettuce)
- lettuce
Is it OK to feed my dog lettuce?
-Köpeğimi marulla besleyebilir miyim?
Tom ate my bacon, lettuce and tomato sandwich.
-Tom benim pastırmalı, marullu ve domatesli sandviçimi yedi.
- {i} romaine
- cos/romaine lettuce
- cos lettuce
- marul göbeği
- (Gıda) lettuce heart
- marul salatası
- (Gıda) leaf lettuce
- acı marul
- bitter lettuce
- kıvırcık marul
- curly lettuce
- acı marul
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: acı marul, yabani hindiba] chicory, succory
- zehirli marul
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: zehirli marul, büyük marul] acrid lettuce
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of marul in Turkish Turkish dictionary
- Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)
- Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki
- kıvırcık
- acı marul
- Birleşikgillerden, tadı acı, dişli yapraklı, sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir bitki (Lactuca virosa)
- yabani marul
- 50-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, beyaz sütlü, iki yıllık otsu bir bitki, acı marul, eşek marulu, yağ marulu (Lactuca serriola)
Related Terms
marul
Hyphenation
ma·rulPronunciation
Resimler
History
Favorites