mucizeler

listen to the pronunciation of mucizeler
Turkish - English
miracles
observable events or effects which because they cannot be explained by the ordinary laws of nature are attributed to direct action of God Proof of one miracle is required for beatification; proof of a second miracle is required for canonization Miracles are not required for the canonization of martyrs
Click to check definition something which seems to break a law of science and makes you think only God could have done it
A supernatural working of God outside Second Causes General categories include "rescue miracles", "gift miracles", "healing miracles", "nature miracles", etc
(1) The birth of a baby (2) The fact that you lived to tell about it
plural of miracle

Related Terms

mucize
miracle

Do you believe in miracles? - Mucizelere inanır mısın?

It's a miracle that you were able to survive. - Hayatta kalabilmen bir mucize.

mucizeler ve harikalar
signs and wonders
mucizeler yaratmak
to work miracles, to work wonders
mucizeler yaratmak
do wonders
mucizeler yaratmak
work wonders
mucize
marvel
mucize
{i} wonder

It's a wonder you're not in jail. - Hapiste olmaman bir mucize.

It's a wonder that she's still alive. - Onun hâlâ hayatta olması bir mucize.

mucize
prodigy
mucize
portent
mucize
theurgy
mucize
thaumaturgy
mucize
godsend
mucize
miracle, wonder
mucize
wonderwork
Turkish - Turkish
ayat

Related Terms

Mucize
tansık
mucize
İnsan aklının alamayacağı olay
mucize
Olağanüstü, şaşırtıcı
mucize
Olağanüstü, şaşırtıcı: "Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi?"- T. Buğra
mucize
Allah'ın izni ve emri ile yalnız peygamberlerin gösterdiği, özellikle peygamberlere karşı çıkanları ikna etmek, iman etmeyenlerin iman etmelerini sağlamak, inananların imanını güçlendirmek amacı taşıyan olağanüstü işler, hareketler, hâller, tansık. İnsan aklının alamayacağı olay: "Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü."- R. N. Güntekin