It is probable that he is ill. - Onun hasta olması muhtemeldir.

How probable is that to happen? - Onun olması ne kadar muhtemel?

We are all poor swimmers with the possible exception of Jack. - Jack'ın dışında muhtemelen hepimiz kötü yüzücüyüz.

It is possible that he came here when he was a child. - Onun, o çocukken buraya gelmiş olması muhtemel.

Such a strange thing is not likely to happen. - Öyle tuhaf bir şeyin gerçekleşmesi muhtemel değildir.

The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful. - Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.

Tom will probably do that eventually. - Tom onu muhtemelen sonunda yapacak.

Eventually, Tom will likely agree to help us. - Sonuçta, Tom muhtemelen bize yardım etmeyi kabul edecek.