neredeyse hiç

listen to the pronunciation of neredeyse hiç
Turkish - English
hardly

Unfortunately I hardly speak any German. - Ne yazık ki neredeyse hiç Almanca konuşamıyorum.

Tom actually hardly ever studies. - Tom aslında neredeyse hiç çalışmıyor.

scarcely

I can scarcely believe it. - Ben ona neredeyse hiç inanamıyorum.

There was scarcely any money left. - Neredeyse hiç para kalmamıştı.

only just
next to nothing
hardly any

I have hardly any money with me. - Yanımda neredeyse hiç param yok.

There's hardly any hope that he'll win the election. - Onun seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok.