Did you hear my son play the violin?
- Oğlumun keman çaldığını duydun mu?
I got my son to post the letters.
- Oğluma mektupları postalattım.
My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Our son died during the war.
- Oğlumuz savaşta öldü.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
The elder sons are now quite independent of their father.
- Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.