o nun

listen to the pronunciation of o nun
Turkish - Turkish

Definition of o nun in Turkish Turkish dictionary

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
Turkish - English
he s
onun
his

His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions. - Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.

His name is Tomoyuki Ogura. - Onun adı Tomoyuki Ogura.

onun
her

I don't know anything about her family. - Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

She promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

onun
its

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

You will have guessed its meaning by the end of the chapter. - Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.

onun
hers

Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself. - Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.

My books are in Romanian; hers are in English. - Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.

onun
thereof
onun
his; her; its