I think that at that time none of us quite believed in the Time Machine.
- Sanırım o zamanda hiçbirimiz zaman makinesine oldukça inanmıyordu.
He might have been sleeping at that time.
- O, o zamanda uyuyor olabilir.
Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
I was watching TV then.
- O zamanda televizyon seyrediyordum.
Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.
- Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.
Tom claimed that he was working at the time.
- Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.
I was cleaning my room for that time.
- Ben o zaman odamı temizliyordum.
By that time I'll have already left.
- O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
- O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
At that time, the territory belonged to Spain.
- O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?
I'll be six feet under by then.
- O zamana nalları dikmiş olurum.