English - Turkish
Definition of of sell in English Turkish dictionary
- sold
- tükenmek
- sold
- gitmek
Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
-I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
- sold
- satılmak
Amerika'da tereyağı paund'la satılmaktadır.
-Butter is sold by the pound in the USA.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
-Shoes are sold in pairs.
- sold
- satılan
Japonya'da satılan otomobillerin yüzde 90'dan fazlası Japon'dur.
-More than 90 percent of cars sold in Japan are Japanese.
Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.
-Maria doesn't eat food that's sold on the street.
- sold
- {f} sat
Evi avantajlı şekilde sattım.
-I sold the house to advantage.
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
-We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
- sold
- f., bak. sell
Related Terms
English - English
Definition of of sell in English English dictionary
- sold
of sell
Turkish pronunciation
ıv selPronunciation
/əv ˈsel/ /əv ˈsɛl/
Resimler
Videos
... that will sell products around the world, we will lose that race. ...
... do it quick before I sell too many books and the advantage ...
History
Favorites