Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
- I took one, and gave the other apples to my little sister.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?
- Pardon me, is that seat taken?
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
... All right, let's take another question. ...
... Revolution. Now, let's take a look at the second force, an even greater force which ...