of to lie

listen to the pronunciation of of to lie
English - Turkish

Definition of of to lie in English Turkish dictionary

lying
{i} yalan söyleme

O yalan söylemeye çekinmez. - He has no scruples about lying.

Tom yalan söylemekten hiçbir vicdan azabı çekmiyordu. - Tom had no qualms about lying.

lying
{i} yalancılık
lying
{i} yatış
lying
bulunan
lying
yatma

Bütün gün yatakta yatmaktan usandım. - I got tired of lying in bed all day.

lying
uzanan
lying
yatan

Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti. - Tom noticed a drunk lying in the street.

Çimde yatan vahşi hayvanları görebiliriz. - We can see wild animals lying in the grass.

lying
(Tıp) 1.Doğum, çocuk doğurma
lying
lie yat/yalan söyle
lying
lying to faça edip yatma
lying
{i} yatacak yer
lying
(Askeri) YALANCI, YALANCILIK
lying
(Tıp) Lohusalık. (Bakınız: Child-bed)
lying
yatacaklying çocuk doğurma
lying
uzanma

Kyoko, çimde uzanmaktadır. - Kyoko is lying on the grass.

Uzanmadığını biliyorum. - I know you're not lying.

English - English
{a} lying
of Lie
lien
of to lie

    Hyphenation

    of to Lie

    Turkish pronunciation

    ıv tı lay

    Pronunciation

    /əv tə ˈlī/ /əv tə ˈlaɪ/

    Videos

    ... The clues lie in these symbols. ...
    ... And you lie back, and you consume. ...
Favorites