For him it may be possible, but I'd never pass the test.
- Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
How is this possible?
- Bu nasıl mümkün olabilir?
She might possibly know the answer.
- Muhtemelen cevabı biliyor olabilir.
Tom may possibly be lying about that.
- Tom o konuda muhtemelen yalan söylüyor olabilir.
Maybe you can help me find out where Tom went.
- Belki Tom'un nereye gittiğini bulmama yardımcı olabilirsin.
I think that maybe Tom and I could be friends.
- Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
You may be right, but we have a slightly different opinion.
- Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
Lunar eclipses can be total or partial.
- Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir.
It can be dangerous for young people to ride motorcycles.
- Motorsiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.