oldukça iyi

listen to the pronunciation of oldukça iyi
Turkish - English
fairly well

Swimming is one thing I can do fairly well. - Yüzme oldukça iyi yapabildiğim bir şey.

He speaks English fairly well. - O, İngilizceyi oldukça iyi konuşur.

quite good
pretty good

Tom thought the food Mary had prepared tasted pretty good. - Tom Mary'nin hazırladığı yemeğin oldukça iyi olduğunu düşündü.

Tom has a pretty good idea who stole his trumpet. - Tom'un borazanını kimin çaldığına dair oldukça iyi bir fikri var.

goodish
respectable
decent

Tom is a fairly decent golfer. - Tom oldukça iyi bir golfçüdür.

They're actually quite decent people. - Aslında oldukça iyi insanlardır.

pretty well

She can speak English pretty well. - Oldukça iyi İngilizce konuşabilir.

Her books sell pretty well. - Onun kitapları oldukça iyi satıyor.

Turkish - Turkish
ziyansız
zararsız