Tom hurt himself on a rusty nail.
- Tom paslı çiviyle kendini yaraladı.
The nuclear holocaust scenario is just old propaganda. Arsenals are limited and rusty.
- Nükleer soykırım senaryosu sadece eski propagandadır. Silah depoları sınırlı ve paslı.
Tom cut his hand with a rusty knife.
- Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
The old iron pipe was full of rust.
- Eski demir boru pas doluydu.
How can you be so passive? Why don't you retaliate?
- Nasıl o kadar pasif olabilirsin? Neden misilleme yapmıyorsun?
If you are going abroad, it's necessary to have a passport.
- Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.