pflanzen angebaut

listen to the pronunciation of pflanzen angebaut
English - Turkish

Definition of pflanzen angebaut in English Turkish dictionary

grown
büyümüş

Kendi sorunlarınızla yüzleşecek kadar büyümüşsünüzdür. - You're grown up enough to face your own problems.

Vay, nasıl da büyümüşsün! - My, how you've grown!

cultivated plants
(Tarım) kültür bitkileri
grown
{s} olmuş
grown
yetişkin

Tom'un yetişkin bir kızı var. - Tom has a grown daughter.

Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler. - Children want to act like grown-ups.

grown
{f} yetiştir

Çay geniş ölçüde Hindistan'da yetiştirilir. - Tea is widely grown in India.

Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar. - Open-air markets sell food grown on local farms.

grown
grownups yetişkinler
grown
f., bak. grow. s. yetişkin
grown
grownup yetişkin kimse
grown
grow ol/büyüt/büyü
grown
büyümüş grownup büyümüş
grown
yetişmiş
grown
{s} olgun

Bizim çocuklarımız olgun. - Our children are grown.

Kardeşin yaşına göre çok olgun. - Your brother's awfully grown-up for his age.

German - English
grown
cultivated plants