We need a carrot, a beet, and broccoli. They need to be raw, not cooked.
- Bir havuç, bir pancar ve bir brokoliye ihtiyacımız var. Onlar çiğ olmalı, pişirilmiş değil.
For dinner, I had lamb cooked four different ways.
- Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.
Mother is busy cooking the dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
Could you cook a skewer for me, please?
- Bana bir şiş pişirir misin, lütfen?
She is quite ignorant of cooking.
- O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir.
Mother is busy cooking the dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
- Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
Tom admitted that he didn't eat the cake that his girlfriend had baked for him.
- Tom onun kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
The two boys cooked their meal between them.
- İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
Mother has not cooked dinner yet.
- Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.