Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
- Tom kept his hat on to hide his baldness.
Tom hayal kırıklığını gizlemek için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to hide his disappointment.
Tom saklanmak için iyi bir yer bulamadı.
- Tom couldn't find a good place to hide.
Bir kayanın altında saklanmak istiyorum.
- I want to hide under a rock.
Saklamak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Saklamak zorunda olduğun bir şeyin var mı?
- Do you have something to hide?
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
- Thanks for saving my hide.
Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
- He couldn't think where to hide it.
Duygularımı gizleyemiyorum.
- I can't hide my feelings.
Gizlenmek zorunda değiliz.
- We don't have to hide.
Gizlenmek için güvenli bir yer bulmamız gerek.
- We need to find a safe place to hide.