pregnant; with child

listen to the pronunciation of pregnant; with child
English - Turkish

Definition of pregnant; with child in English Turkish dictionary

quick
hızlı

Bu araştırma hızlı bir şekilde bitiremeyecek kadar çok uzun. - This survey is too long to finish quickly.

O, elleriyle hızlıdır. - He's quick with his hands.

quick
{s} çabuk

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim. - I'll finish it as quickly as I can.

Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi. - World War One did not end quickly or easily.

quick
(Gıda) çabuk anlayan
enceinte
hamile
enceinte
gebe
quick
anlayışlı
quick
çabuk parlayan
quick
süratle
enceinte
çevresi surla kuşatılmış saha veya şehir
enceinte
istihkâm muhiti
quick
(Tıp) Özellikle tırnaklar altındaki hassas et
quick
{s} kıvrak

Tom kıvrak zekalı, değil mi? - Tom is quick-witted, isn't he?

O kıvrak zekalı bir adam. - He is a quick-witted man.

quick
{s} alevli (ateş)
quick
{s} çabuk, hızlı: as quick as I can elimden geldiği kadar çabuk. quick returns çabuk gelen kazanç
quick
(Tıp) canlı, diri, zinde, sıhhatli
quick
{s} madenli
quick
(sıfat) çabuk, hızla, hızlı, şipşak, seri, tez, atik, hazır, kıvrak, keskin, süratli, hassas, canlı, yaşayan, hayat dolu, alevli (ateş), sıcak (ocak), madenli
quick
{i} tırnak altındaki hassas et
English - English
enceinte
quick