pronoun thine 1

listen to the pronunciation of pronoun thine 1
English - Turkish

Definition of pronoun thine 1 in English Turkish dictionary

yours
saygılarımla
yours
seninki

Seninki çok garip bir hikaye. - Yours is a very strange story.

Seninki de fena değil. - Yours is not bad, either.

yours
yours truly hürmetle
yours
ben

Kendini benim yerime koy. - Put yourself in my place.

O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır. - In that respect, my opinion differs from yours.

yours
senin

Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun. - Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.

Benim görüşüm seninkine benzer. - My opinion is similar to yours.

yours
sizin

Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum. - I want a jacket shaped like yours.

Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam. - I can't afford such a good camera as yours.

yours
sizinki

Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum. - I want a jacket shaped like yours.

O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır. - In that respect, my opinion differs from yours.

yours
sizinkiler

Sanırım bunlar sizinkiler. - I think these are yours.

Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim? - I need a pencil. Can I use one of yours?

yours
seninkiler

Bunlar benim çoraplarım mı yoksa seninkiler mi? - Are these my socks or yours?

Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük. - My shoes are bigger than yours.

yours
sizlerinki
English - English
yours