Turkish - English
Definition of rüya in Turkish English dictionary
- (isim) Dream
Mary had a dream that she won the lottery.
-Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
She dreamt about wild jaguars.
-Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- vision
- rüya görmek
- dream
- rüya görme
- dream
I didn't dream last night.
-Dün gece rüya görmedim.
Is it possible that a 22 year old girl never had erotic dreams?
-22 yaşındaki bir kızın hiç erotik rüya görmemiş olması mümkün mü?
- rüya gibi şey
- dream
- rüya görmek
- have a dream
- rüya görmek
- have dream
- rüya gördüm
- I dreamed
- rüya tabiri
- oneiromancy
- Rüya tanrısı
- Morpheus
- rüya dolu
- dreamy
- rüya gibi
- dreamlike, fantastic
- rüya gibi
- dreamlike
- rüya gibi
- dreaming
- rüya gibi
- dreamy
- rüya gibi dreamlike
- very beautiful
- rüya gibi durum
- idyl
- rüya gibi durum
- idyll
- rüya görmek
- to dream, to have a dream
- rüya görmek
- to have a dream, dream
- rüya tabiri
- interpretation of dreams
- rüya yorumcusu
- dream reader
- Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak yeğdir
- (Atasözü) Better be sorry than sure
- Rüyalar
- dreamscapes
- rüyalar
- dreams
I often have bad dreams.
-Sık sık kötü rüyalar görürüm.
Love is seeing her even in your dreams.
-Aşk rüyalarında bile onu görmektir.
- erotik rüya
- wet dream
- eski ve hatırlanması güç rüya
- distant dream
- kontrol edilebilir rüya
- lucid dream
- kontrol edilebilir rüya
- lucid dreaming
- korkulu rüya/düş görmektense uyanık yatmak hayırlıdır/yeğdir
- (Atasözü) It's better to do without a thing than to run risks to get it
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of rüya in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (Rü'ya) Uykuda görülen misalî âlem. Düş.(Hayalâtlara karşı kapısı açık olan rüyaları tahkikî bir surette mevzubahs etmek, tahkik mesleğine tam uygun gelmediğinden; o cüz'î hâdise-i nevmiye münasebetiyle, mevtin küçük bir kardeşi olan nevme ait ilmî ve düsturî olarak altı nükte-i hakikatı, âyât-ı Kur'aniyenin işaret ettiği vecihte beyan edeceğiz.Birincisi: Sure-i Yusuf'un mühim bir esâsı, rüya-yı Yusufiye olduğu gibi; $ âyeti misillü çok âyetlerle, rüyada ve nevmde perdeli olarak ehemmiyetli hakikatlar var
- Düş
- Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal: "Bu saadetin bir ay, bir buçuk ay sonra yeniden bir rüya olacağını bile aklına getirmiyordu."- R. N. Güntekin
- Düş: "Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım."- O. V. Kanık
- Gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut
- Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal
- rüya tabiri
- Rüya tabiri, rüya türlerinden yalnızca “amaçlı rüyalar” ya da diğer adıyla “haberci rüyalar” grubuna giren, bir mesaj taşıyan rüyalardaki sembolizmi çözme çalışmasına verilen addır. Metapsişik araştırmalar ve rüya laboratuvarlarında sürdürülen araştırmalar, rüyaların bir kısmının psikofizyolojik nedenlerden kaynaklandığını ortaya koymuştur ki “alelade rüyalar” da denilen bu rüyalar hiçbir mesaj taşımadıklarından yorumlanmayı da gerektirmezler. Dolayısıyla, metapsişik araştırmacılara göre, rüyasındaki sembolizmi çözmek isteyen kişinin öncelikle o rüyasının haberci (amaçlı) bir rüya mi olduğunu, yoksa psikofizyolojik kaynaklı bir rüya mi olduğunu çözmesi gerekmektedir. Bu da her iki rüya grubunun arasındaki temel farklar hakkında bilgilenmekle ve deneyimle olanaklıdır
Related Terms
rüya
Hyphenation
rü·yaPronunciation
Etymology
[ 'rE-& ] (noun.) 1945. Rya, village in southwest Sweden.Common Collocations
rüya görmekResimler
History
Favorites