ready; arranged, set

listen to the pronunciation of ready; arranged, set
English - Turkish

Definition of ready; arranged, set in English Turkish dictionary

prepared
{s} hazır

O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı. - She prepared the meal in a very short time.

Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı. - He prepared his speech very carefully.

prepared
{s} hazırlanmış

Tom'un gelecek sefer daha iyi hazırlanmış olması gerekiyor. - Tom needs to be better prepared next time.

Her önceden iyi hazırlanmış. - Everything was prepared well in advance.

prepared
hazırlanmak

Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı. - Sami had to be prepared to take risks.

Tom hazırlanmak istedi. - Tom wanted to be prepared.

prepared
önceden hazırlanmış
prepared
(Bilgisayar) hazırlandı

Biz bir saldırı için hazırlandık. - We prepared for an attack.

Öğrenciler sınav için hazırlandı. - The students prepared for the examination.

prepared
gönüllü
prepared
istekli
prepared
{f} hazırla

Tom sınav için iyi hazırlandı. - Tom was well prepared for the exam.

O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı. - She prepared the meal in a very short time.

prepared
{s} hazırlıklı

Hazırlıklı olmak zorundayız. - We have to be prepared.

Tom onun için hazırlıklı değildi. - Tom hadn't been prepared for that.

prepared
prepare hazırla
English - English
{s} prepared