Trafik kurallarına uymalıyız.
- We should observe our traffic rules.
Trafik kurallarına uymalıyız.
- We should obey the traffic rules.
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
- To rule a country is not an easy task.
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
- To rule a country is no easy task.
Almanya orman kanunu ile yönetilmez ama hukukun üstünlüğü ile yönetilir.
- Germany is not ruled by the law of the jungle, but by the rule of law.
Trafik kurallarına uymalıyız.
- We should observe our traffic rules.
Trafik kurallarına uymalıyız.
- We should obey the traffic rules.
Geç saatlere kadar ayakta kalmamayı prensip edindim.
- I make it a rule not to stay up late.
Başkaları hakkında kötü konuşmamayı kendisine prensip olarak benimsemektedir.
- He makes it a rule never to speak ill of others.
Yöneten seçkinlerin zulmüne karşı direnin.
- Fight back against the oppression of the ruling elite.
Karısının ikinci kuzeni Yahudi yargı meclisinin üyesiydi.
- His wife's second cousin was a member of the Jewish ruling council.
Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez.
- The ruling class will not surrender its power.
Çoğunluk kuralı demokrasinin temel ilkesidir.
- Majority rule is a basic principle of democracy.
Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
- There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
Yargıtay yasanın yasa dışı olduğuna karar verdi.
- The Supreme Court ruled that the law was illegal.
Aynı kural bir yolculuğa çıkmak için de geçerlidir.
- The same rule applies to going for a journey.
Tüm sürücülerin yol kurallarına uymaları gerekir.
- All drivers should obey the rules of the road.
Onun yönetimi despotçaydı.
- His rule was despotic.
Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.
- Hamilton protested against British rule.
Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
- The ruler was overthrown and banished from the country.
Beşik sallayan el dünyayı yönetir.
- The hand that rocks the cradle rules the world.
Cetvelini ödünç alabilir miyim?
- Could I borrow your ruler?
Tom cetvelimi ödünç aldı.
- Tom borrowed my ruler.
Yöneten seçkinlerin zulmüne karşı direnin.
- Fight back against the oppression of the ruling elite.
Genellikle içki içmem.
- As a rule, I don't drink.
Genellikle Japonya'da haziran ayında fazla yağmur vardır.
- As a rule we have much rain in June in Japan.
Bu bütün normlara ve kurallara aykırıdır.
- This contradicts all norms and rules.
Okul idaremiz o okul kuralını ortadan kaldırmaya karar verdi.
- Our school administration decided to do away with that school rule.
Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar.
- The peasants rose up in rebellion against the ruler.
Çar, Rusya'nın hükümdarıydı.
- The czar was the ruler of Russia.
This game rules!.
She ruled over her children firmly but gently.
... the aspects of the law Rule 66 Intermediate Liability. ...
... Now, let's talk about the next great forces which rule the universe. We talked about ...