sêv

listen to the pronunciation of sêv
Turkish - English

Definition of sêv in Turkish English dictionary

sev
{f} love

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

sev
{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary. - Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

sev
relish
Turkish - Turkish

Definition of sêv in Turkish Turkish dictionary

SEV'
(Osmanlı Dönemi) Akmak
SEV'E
(Osmanlı Dönemi) Kabiha ve fâhişe hasleti
SEV'E
(Osmanlı Dönemi) Ut yeri