Wash the shirt in soapy water and the stains will come out.
- Gömleği sabunlu suyla yıka ve lekeler çıkacaktır.
Don't touch me with your soapy hands.
- Sabunlu ellerinle bana dokunma.
The soap hurt my eyes.
- Sabun gözlerimi acıttı.
He blew soap bubbles.
- O, sabun kabarcıklarını üfledi.