I see no other choice.
- Başka seçenek görmüyorum.
They saw they had no choice.
- Seçeneklerinin olmadığını anladılar.
Tom advised Mary to take some time to think over her options.
- Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
What payment options are available?
- Hangi ödeme seçenekleri mevcut?
My decided preference is the fourth and the last of these alternatives.
- Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur.
They had no alternative but to retreat.
- Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
Tom advised Mary to take some time to think over her options.
- Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
What payment options are available?
- Hangi ödeme seçenekleri mevcut?