Tom has selective hearing.
- Tom'un seçici işitmesi var.
We've become much more selective.
- Çok daha seçici hale geldik.
Tom is a picky eater.
- Tom seçici bir yiyici.
You shouldn't be so picky about food.
- Yiyecek hakkında bu kadar seçici olmamalısın.
ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
- İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
Beggars can't be choosers.
- Dilenciler seçici olamaz.
You may choose any of them.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
He was chosen to be a member of the team.
- O, takımın bir üyesi olarak seçildi.
I realized that what I had chosen didn't really interest me.
- Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
You cannot be too careful in choosing your friends.
- Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
I made a big mistake when choosing my wife.
- Karımı seçerken büyük bir hata yaptım.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
I don't think it's fair to single out Tom.
- Tom'u seçmenin adil olduğunu sanmıyorum.
Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.
- Tom, dans için müzik seçimi konusunda iyi bir iş çıkardı.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
Why don't you pick on someone your own size?
- Neden boyuna göre birini seçmiyorsun?
You have to pick one.
- Bir tane seçmek zorundasın.
Pick out the shirt that you like best.
- En çok sevdiğin gömleği seç.
Which book did you pick out to send to Anne?
- Anne'ye göndermek için hangi kitabı seçtin?
She selected a blue dress from the wardrobe.
- Elbise dolabından mavi bir elbise seçti.
The president shall be selected by majority vote.
- Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.