Turkish - English
Definition of seninki in Turkish English dictionary
- yours
I bought the same shirt as yours.
-Seninki gibi aynı gömleği aldım.
My opinion is similar to yours.
-Benim görüşüm seninkine benzer.
- thine
- seninki (tatlı)
- can da benimki/elinki patlıcan mı? (Konuşma Dili) Just what do you mean by asking me to do something which you regard as being too tiring/dangerous for you to do?
- Kazan kazana dibin kara seninki benden kara demiş
- (Atasözü) - A faulty person should not criticize the other.- A pot (should not) call the kettle black
- Tencere dibin kara seninki benden kara
- The pot calling the kettle black
- seninkiler
- yours
Are these my socks or yours?
-Bunlar benim çoraplarım mı yoksa seninkiler mi?
These are my shoes and those are yours.
-Bunlar benim ayakkabılarım ve şunlar seninkiler.
- tencere dibin/götün kara, seninki benden kara
- (Konuşma Dili) The pot's calling the kettle black
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of seninki in Turkish Turkish dictionary
- Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz
- Yakın çevremizde olan bir kimseden söz ederken kullanılır
- Senin olan, seninle ilgili olan
- tencere dibin kara seninki benden kara
- (Atasözü) The pot´s calling the kettle black
Related Terms
seninki
Hyphenation
se·nin·kiPronunciation
Resimler
History
Favorites