sometimes; occasionally; intermittently

listen to the pronunciation of sometimes; occasionally; intermittently
English - Turkish

Definition of sometimes; occasionally; intermittently in English Turkish dictionary

now and then
ikide bir
now and then
zaman zaman

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Tom zaman zaman Mary'den haber alır. - Tom hears from Mary every now and then.

now and then
arada sırada

Arada sırada seni görüyorum. - I see you every now and then.

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir. - It's good to put yourself in someone else's place now and then.

now and then
ara sıra

Ara sıra onunla okulda karşılaşırım. - I meet her at school now and then.

Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz. - If you have time, drop me a line now and then.

English - English
now and then

Call your mother now and then and let her know you care.