Tom looked at Mary inquiringly.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
The police can't question Tom until his lawyer gets here.
- Polis, avukatı gelene kadar Tom'u sorgulayamaz.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
Right after my arrest I was interrogated several times.
- Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
Such questioning is routine police business.
- Böylesine sorgulama rutin polis işidir.