Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly rain began to fall.
Dewey birdenbire bir kahraman oldu.
- Dewey was suddenly a hero.
O birdenbire çok mutlu oldu.
- He was suddenly very happy.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
- If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
- To our great surprise, he suddenly resigned.
Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim.
- When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.
Neden ansızın dün öğleden sonra gittin?
- Why did you suddenly leave yesterday afternoon?
Birden bire ne olduğunu fark ettim.
- I suddenly realized what was happening.
Birden bire kör olsan ne yaparsın?
- If you became blind suddenly, what would you do?
... now suddenly you have a hammer. ...
... My brain suddenly starts going, like, oh no, I'm still ...