The body was burned beyond recognition.
- Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
Everybody wants recognition.
- Herkes tanınma istiyor.
She is well known in both India and China.
- O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
I don't want to be known.
- Tanınmak istemiyorum.
Now he is recognized as one of the most promising writers.
- O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
She is recognized to be an expert on linguistics.
- O dilbilim uzmanı olarak tanınmaktadır.
The police thought the victim was Tom, but they were unable to identify the body.
- Polisler kurbanın Tom olduğunu düşündü fakat cesedi tanıyamadılar.
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
I can recognise my own kind.
- Ben kendi türümü tanıyabilirim.
Can you recognise the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.