Turkish - English
Definition of tavşan in Turkish English dictionary
- rabbit
That rabbit's getting away with my radishes!
-Şu tavşan benim turpları alıp kaçıyor.
Rabbits like carrots.
-Tavşanlar havuç sever.
- hare
He runs with the hare and hunts with the hounds.
-O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
He runs with the hare and hunts with the hounds.
-Tavşana kaç, tazıya tut diyen bir kişidir o.
- bun
Do you believe in the Easter Bunny?
-Paskalya tavşanına inanıyor musun?
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
-Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
- (Tabiat Doğa) (kemirgen, Fam: Lagomorpha) brown hare, rabbit, lapin
- bunny
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
-Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Do you believe in the Easter Bunny?
-Paskalya tavşanına inanıyor musun?
- cony
- ground game
- rabbit, hare, bunny
- (Hayvan Bilim, Zooloji) brown hare
- (Hayvan Bilim, Zooloji) european hare
- bunkum
- rabbiteye
- lapin
- tavşan kulağı
- rabbit ears
- tavşan yavrusu
- leveret
- tavşan-gözü mavi yemişi
- (Botanik, Bitkibilim) Rabbiteye blueberry (Vaccinium ashei Reade)
- tavşan anahtarı
- skeleton key, picklock
- tavşan ayağı
- hare's foot
- tavşan ayağı
- harefoot
- tavşan bayırı aştı
- (Konuşma Dili) It's too late to do anything about it now!/What's done is done!
- tavşan boku
- someone who neither helps nor hinders
- tavşan boku gibi ne kokar, ne bulaşır
- (Konuşma Dili) He neither helps nor hinders
- tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış
- (Atasözü) 1. X has gotten mad at Y, but Y is unaware of it. 2. When an insignificant person gets mad at a big shot, the big shot usually has no knowledge of it
- tavşan dudak
- harelip
- tavşan dudağı
- harelip
- tavşan güveç
- rabbit stew
- tavşan kafesi
- rabbit hutch
- tavşan kirazı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Ruscaceae) [syn.: tavşan kirazı, Yalova mercam] butcher's broom
- tavşan kürkü
- cony
- tavşan kız
- Bunny girl, Bunny
- tavşan kız
- bunny girl
- tavşan uykusu
- catnap
- tavşan uykusu
- very light sleep
- tavşan vebası
- rabbit fever
- tavşan yuvası
- rabbit hole
- tavşan yuvası
- rabbit burrow
- tavşan yürekli
- chicken hearted
- tavşan yürekli
- hen hearted
- tavşan yürekli
- chicken livered
- tavşan yürekli
- timid; easily frightened; lacking in courage
- tazı ile tavşan kovalama
- coursing
- yabani tavşan
- hare
- dişi tavşan
- doe
- erkek tavşan
- Jack
- evcil tavşan kafesi
- rabbit hutch
- güveçte tavşan yahnisi
- jugged hare
- kuyruk (tavşan vb)
- scut
- pamuk kuyruklu tavşan
- cottontail
- yavru tavşan
- baby rabbit
- yumurta ve tavşan
- egg and bunny
- ıslıklı tavşan
- pika
- ıslıklı tavşan
- (Tabiat Doğa) (kemirgen) pika
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tavşan in Turkish Turkish dictionary
- Değerli ağaçlar üzerine ince oymalar işleyen sanatçı, tahta oymacısı
- Tavşangillerden, eti yenen, hızlı koşan, postundan yararlanılan bir memeli türü (Lepus europeus)
- Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup belirli bir mesafeyi diğer atletlerin önünde koşan atlet
- Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup, belirli bir mesafeyi diğer atletlerin önünde koşan atlet
- Koşularda, öne geçip geriden gelenlerin temposunu ona göre ayarladıkları atlete verilen ad
- Tavşangillerden, uzunluğu 70 cm, eti yenen, hızlı koşan, postundan yararlanılan bir memeli türü (Lepus europeus)
- Tahta oymacısı
- (Osmanlı Dönemi) ESEKK
- koyon
- (Osmanlı Dönemi) ERNEB
- (Osmanlı Dönemi) DERMA'
- (Osmanlı Dönemi) HARGUŞ
- tavşan anahtarı
- Maymuncuk
- tavşan dudağı
- Doğuştan yarık dudak
- tavşan eti
- Tavşanın yumuşak ve pembe eti
- tavşan uykusu
- Hafif ve kuşkulu uyku
- tavşan yürekli
- Çok ürkek, korkak
Related Terms
tavşan
Hyphenation
tav·şanPronunciation
Resimler
History
Favorites