tekrar!

listen to the pronunciation of tekrar!
Turkish - English
repetition

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

Repetition is the father of learning. - Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.

again

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

Can I have the menu again, please? - Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?

once again

Please say that once again in French. - Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.

Could you please say that once again in French? - Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?

{i} repeat

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

over

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

over again

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

function buttons
from the first
litany
bis
replication
afresh
iteration
re-

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

Tom can't run for re-election. - Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.

all

I hope to meet you all again. - Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

back

If you cut the tail off of a lizard, it will grow back. - Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.

I will write you back soon. - Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

action replay
troll
rehearsal
tauto-
duplication
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

ana-
revision
{i} reiteration
back again
again, over, over again, once more
(ders) review
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
all over

I could fall in love with you all over again. - Size tekrar aşık olabilirim.

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

recapitulation
re
recurrence
repetition, repeat
anew
tauto
riff
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

an
rehash
reprise
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
yine
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Bir daha, yine, yeniden, gene
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim