the act of consuming food

English - Turkish

Definition of the act of consuming food in English Turkish dictionary

feeding

besleme

Köpeğimi dondurma ile beslememde bir sorun olur mu? - Is there any problem with feeding my dog ice cream?

Köpeğimi ne kadar beslemeliyim? - How much should I be feeding my dog?

eating

{f} ye

eating

{i} yemek

Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik. - Instead of eating real food, we just ate junk food all day.

Tatlı bir şey yemek istiyorum. - I feel like eating something sweet.

feeding

{f} besle

Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim? - What kind of food should I be feeding my dog?

Köpeğimi ne kadar beslemeliyim? - How much food should I be feeding my dog?

eating

yiyerek

Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti. - Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.

Pandalar her gün en az 12 saati bambu yiyerek geçirirler. - Pandas spend at least 12 hours each day eating bamboo.

feeding

(Elektrik, Elektronik) Değişik noktalardan (genellikle iyonosfer) gelen radyo dalgalarının fazlarının,herhangi bir noktada birbirini destekleyecek ya da zayıflatacak yönde bulunmaları sonucunda alınan sinyal kuvvetindeki artma ya da azalma

feeding