to a considerable degree, to a great extent

listen to the pronunciation of to a considerable degree, to a great extent
English - Turkish

Definition of to a considerable degree, to a great extent in English Turkish dictionary

heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
heavily
ağır

Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor. - All these goods are heavily taxed.

Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi. - The stimulus package was heavily criticised.

heavily
çok

Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi. - It rained heavily, and consequently the baseball game was called off.

Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates his father smoking heavily.

heavily
aşırı derecede

Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates that his father smokes heavily.

Aşırı derecede yağmur yağıyor. - It is raining heavily.

heavily
ağır şekilde

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

heavily
şiddetle

Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım. - No matter how heavily it snows, I have to leave.

Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı. - The bus rocked heavily up and down.

English - English
heavily

heavily tattooed.