Geri gelmek istersen, anlarım.
- If you want to come back, I'll understand.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
- I have to return this book to the library today.
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... I've come back to see you, Rudy. ...
... And when I come back, I can click on this Navigate link ...